İletişim için: Dr. Melih AYDINLI
Bilindiği üzere küresel iklim değişikliği, çevresel olaylarda yani sıcaklık ve yağış rejimlerinde meydana gelen düzensizliktir. İklim değişikliği, kuraklık ve tuzluluk gibi iki önemli abiyotik stres faktörünü tetikliyor.
Biyotik stres faktörlerinin etkisi, zorlu uğraşılar ve maliyeti yüksek yatırımlar yapmak pahasına da olsa kısmen baskılanabiliyor. Ancak abiyotik stres faktörlerinde durum daha farklı. Ne zorlu uğraşıların ne de yatırımların, bu faktörlerin etkisini azaltmada pek fazla şansı yok. Bu gerçeklikten hareketle atılması gereken öncelikli adım; yetiştiricilik yapacağınız bitkilerin stres faktörlerine karşı tolerans durumunu artırmaktır.
Bitkilerin tolerans durumunu artırmaya yardımcı olabilecek en etkili yöntemse; toleranslı bireyler geliştirmektir. Kuşkusuz ıslah programları, program amaçlarına uygun bireyleri elde etmeye odaklıdır. Hedefe ulaşmak için ebeveyn seçimi kritik öneme sahiptir. Örneğin; armut yetiştiriciliğinde kullanılabilecek bodur gelişme karakterinde, kuraklık ve tuzluluk gibi stres faktörlerine toleranslı anaçlar elde etmek hedefleniyor ise ebeveynlerin mutlaka bu özelliklerden en az birini taşıyor olması gerekir.
İşte stres çalışmaları, tam da bu noktada devreye girer ve ıslahçılara potansiyel ebeveynlerin neler olabileceği konusunda önemli bilgiler sunar. Meyvecilik Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Melih AYDINLI "Armut Yetiştiriciliğinde Kullanılan Farklı Anaçların Tuzluluğa Toleranslarının Morfolojik, Fizyolojik ve Biyokimyasal Parametreler ile İncelenmesi" isimli çalışması ile abiyotik stres koşullarında anaçların tolerans durumlarını belirlemiştir.
Bu sayede, tuzluluğa toleranslı armut anaçlarının geliştirilmesi gibi hedefler doğrultusundaki ıslah programlarında ebeveyn seçimi için alternatifler belirlenmiştir.
“Armut Yetiştiriciliğinde Kullanılan Farklı Anaçların Tuzluluğa Toleranslarının Morfolojik, Fizyolojik ve Biyokimyasal Parametreler ile İncelenmesi” isimli 116O721 numaralı proje TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir.